Kütahya’nın güzellikleri saymakla bitmez; doğası, tarihi ve kültürüyle zengin bir il. Ancak bir Kütahyalı olarak size tavsiyem, eğer henüz yapmadıysanız, mutlaka Aizanoi Antik Kenti’ni ziyaret etmenizdir. Çavdarhisar ilçesinde, Kütahya’nın merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan bu muhteşem antik kent, sizi tarih boyunca bir yolculuğa çıkaracak. Aizanoi, adını mitolojik bir kahraman olan Azan’dan alıyor. Azan’ın, Su perisi Erato ve efsanevi Kral Arkas’ın birleşmesinden ortaya çıktığına inanılıyor. İşte bu efsanevi figürden, Aizanoi Antik Kenti'nin adı türemiş olabilir. Tarihe meraklı olanlar için bu küçük ama etkileyici detay, ziyaretinizi daha da anlamlı kılacaktır.
Aizanoi, antik Frigya’ya bağlı olarak yaşayan Aizanilistler’in ana yerleşim merkeziydi. Kentin tarihi, M.Ö. 3. binyıllara kadar uzanıyor. Kentin yüksek platosu üzerinde yer alan Zeus Tapınağı ve çevresindeki kazılarda, bu eski yerleşim dönemlerine dair izler bulunmuş. Aizanoi’nin tarihi, yalnızca bu antik döneme değil, aynı zamanda Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerine de dayanıyor. Aizanoi’yi özel kılan şeylerden biri, tarihin farklı dönemlerine ait izlerin bu kadar iyi korunmuş olmasıdır.
Bu antik kentin en dikkat çekici yapılarından biri, hiç şüphesiz ki Zeus Tapınağı’dır. Dünyada en iyi korunmuş Zeus Tapınağı olarak bilinen bu yapı, Aizanoi’nin simgesi haline gelmiş durumda. Tapınak, hem mimari yapısı hem de tarihi önemi ile ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. M.Ö. 133 yılında Roma’nın egemenliğine giren bu bölgede, tapınağın yanı sıra birçok başka yapının da izleri bulunuyor. Kentte tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde ciddi bir zenginlik elde edilmiş. Aizanoi, bu ekonomik refahı sayesinde Roma döneminde oldukça ün kazanmış ve bölgede önemli bir merkez haline gelmiş.
Aizanoi Antik Kenti’nde sadece Zeus Tapınağı değil, aynı zamanda on beş bin seyirci kapasiteli tiyatro ve ona bitişik on üç bin beş yüz seyirci kapasiteli stadyum da bulunuyor. Bu yapıların büyüklüğü, Aizanoi’nin o dönemde ne denli önemli bir şehir olduğunu gösteriyor. Tiyatronun ve stadyumun bu kadar büyük olması, şehrin hem kültürel hem de sosyal yaşamının ne kadar gelişmiş olduğuna işaret ediyor.
Kentin diğer önemli yapıları arasında İki Hamam, Borsa Yapısı, Sütunlu Cadde, ve Kocaçay üzerinde ikisi ayakta kalan beş adet köprü yer alıyor. Bu köprüler, kentin mühendislik açısından da ne kadar ileri olduğunu gösteriyor. Kentte ayrıca Meter Steunene Kutsal Mekanı, Kent Mezarlığı, tek kemerli bir su bendi, su yolları ve anıtsal kapı yapıları da bulunuyor. Tüm bu yapılar, Aizanoi’nin mimari açıdan ne kadar zengin ve çeşitli bir yerleşim yeri olduğunu gözler önüne seriyor.
Aizanoi’nin tarihine baktığımızda, bu antik kentin Helenistik Dönem’de Bergama ve Bithynia’ya bağlı olduğunu, ancak M.Ö. 133’te Roma egemenliğine girdiğini görüyoruz. Bu dönemden itibaren kentin adı taşıyan ilk sikkeler basılmaya başlanmış. Roma döneminde oldukça zenginleşen Aizanoi, aynı zamanda bir ticaret merkezi haline gelmiş. Bu zenginlik, kentin mimarisine ve sosyal yaşamına da yansımış durumda. Roma dönemi yapıları ve sikkeleri, Aizanoi’nin ne kadar önemli bir şehir olduğunu açıkça gösteriyor.
Erken Bizans Dönemi’nde piskoposluk merkezi olan Aizanoi, M.S. 7. yüzyıldan itibaren önemini yitirmeye başlamış. Ancak bu durum, kentin cazibesini ve tarihi önemini azaltmamış. Ortaçağ’da tapınak düzlüğü bir hisara dönüştürülmüş ve Selçuklu Beyliği döneminde, Çavdar Tatarları tarafından üs olarak kullanılmış. Bu nedenle, bölgeye Çavdarhisar adı verilmiş. Bu isim, bugün hala kullanılıyor ve bölgenin tarihine dair bir hatırlatıcı olarak yerini koruyor.
Aizanoi’nin yeniden keşfi ise 1824 yılında Avrupalı gezginler tarafından gerçekleşmiş. 1830’lu ve 1840’lı yıllarda incelenen ve tanımlanan bu antik kent, o dönemden bu yana arkeologların ve tarihçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. 1926 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından başlatılan kazılar, 1970’ten 2010 yılına kadar devam etmiş. 2011 yılından itibaren ise bu çalışmalar Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından devralınmış. Bu uzun soluklu çalışmalar, Aizanoi’nin tarihini daha iyi anlamamıza yardımcı olmuş ve bu antik kenti günümüze kadar taşımış.
Aizanoi Antik Kenti’nin nüfusunun o dönemde yaklaşık seksen bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu sayı, kentin ne kadar büyük ve gelişmiş bir yerleşim yeri olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Aizanoi, Efes, Bergama, Side gibi antik kentlerle çağdaş olmasının yanı sıra, onlarla benzer bir kültürel zenginliği de paylaşmış. Ancak Aizanoi’nin Kütahya’nın bu güzel köşesinde yer alıyor olması, onu bizim için çok daha özel kılıyor.